Programda söz alan STK temsilcileri kentte yaşayan kadınların sorunları ve çözümleri için istişarede bulundu. Özelde ilimizin genelde ülkemizin kadınları ihtiyaçları, kadın istihdamının artırılması,ailenin güçlendirilmesi ,desteklemesi gibi daha birçok projenin hayata geçirilmesi için birliktelik vurgusu yapıldı.İlimizden Vicdan Konvoyuna katılacak olan kişilerle tanışma yapıldı.
Memur-Sen Rize Kadın Komisyonu Başkanı Dr. Nilüfer Emen, yaptığı konuşmada, "Haç ile hilalin savaşı, Müslümanlar ile gayrimüslimlerin mücadelesinin en acımasız şekilde devam ettiği; savaşın mağdurları, mültecileri kadın ve çocuklarının olduğu günümüzde kadın hak ve mücadelesinin sembol günü olan 8 Mart vesilesiyle Rizemizin önde gelen kadın STK temsilcileri olarak bir araya geldik. Dünyada bugün kadınlar birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Kadın cinayetleri, kadına yönelik cinsel, fiziksel, duygusal, psikolojik, ekonomik her türlü şiddet, istismar, sömürü, savaşlar ve yoksulluk, bu sorunların başında gelmektedir. Tarih boyunca sosyal değişim ve dönüşümün dinamiğinde hep kadın olmuştur. Kadınlar, halkın en fedakar, çalışkan ve üreten bireyleridir. Aileyi bir arada tutan, birleştiren toparlayan kadınlarımız, günümüz aile düzeninde iş hayatında da çalışmakta ve üreten bireyler olarak ailesinin yanında yerini almaktadır. Yani biz üreten ve topluma şekil verenleriz. Ülke nüfusunun yarısıyız, diğer yarısını ülkelerin asıl gücünü oluşturan yetişmiş genç nüfusunu doğuran ve büyüteniz. Bizler kadınız. Bizlere düşen görev, gençliğe sahip çıkarak, Fetihler yapacak, Fatihleri doğuracak anneleri yetiştirmeli, Üstat Necip Fazıl Kısakürek'in bahsettiği Asım’ın nesline sahip çıkmaktır. Bizler ülkenin geleceğinde söz hakkı sahibiyiz. Şiddetten, ayrımcılıktan, ikinci sınıf kabul edilmekten uzak, her alanda cinsiyet adaleti olan kalkınmış bir ülke olma mücadelesi için sadece yılda 1 gün değil dün de bugün de yarında sorunların çözüme kavuşturulması için bir aradayız..Kadınların siyasi, sosyal, ekonomik hayatın içinde var olması, kadın erkek herkesin temel hak, özgürlük ve adaletin hakim olması için var gücümüzle çalışacağız. pratik ve sürdürülebilir projeler yaparak kadının var olan değerini ortaya koyacağız ve her zaman örgütlü mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Filistin de, Doğu Guta'da, Suriye'nin diğer şehirlerinde kadınlar ve çocukların toplu katliama ve soykırıma uğratılmaya devam ettiğini kaydeden Emen, "Suriye’de savaşın başından bu yana işkence, tecavüz, infaza maruz kalmakta, dün Bosna Hersek'te olduğu gibi bugünde muhtelif coğrafyalarda kadın ve çocuklar ölmekte, kan ve göz yaşı yürekleri dağlamaktadır. Doğu Türkistan'da Çinlilerin kadın ve çocuklara reva gördüğü zulüm ve işkenceler, medeniyetleşmesi gereken dünya düzenini yozlaştırmakta ve içinden çıkılmaz bir hal aldırmaktadır. Emperyalistlerin zulmü altında özgürlük mücadelesi veren öncelikle Müslüman Coğrafyada ve dahi dünyanın dört bir yanında zulme uğramış kadın ve çocuklara sesleniyoruz, yalnız değilsiniz, Türkiye; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde dünya mazlum ve mağdurlarının yanındadır. Tecavüze uğrayan, işkence gören, hatırlanılmak, görülmek duyulmak istenmeyen kadınlarımızın yükselen çığlığını duymak, vicdanlarda karşılık bulması için bugün ellerimizi sizler için duaya kaldırıyoruz. Allah, dünya coğrafyasında ve Suriye zindanlarındaki 417'si küçük kız çocuğu olmak üzere 6736 kız kardeşimizin, mahpus kadınların hürriyetlerine, zulme uğramış olanların adalete ulaşmalarına vesile kılsın .Bu sebeple ilimizden vicdan konvoyuna katılan arkadaşlarımıza da hayırlarla gidip gelmelerini niyaz ediyoruz." diye konuştu.