Fethin Ruhu Nerde ...

     29 mayıs bir çağın tarihe gömüldüğü, zilletiyle ve kokuşmuşluğuyla oluşmuş bir medeniyetin fethediliş günüdür.

     Uzaklardan duyulan o güzel top gümlemeleri müjdelerin habercisiydi. Dudaklardaki dualar yalvarırcasına titrerken yeter artık yeter diyordu. Yeter namusa ve gurura nüfuz eden saray entrikaların.. yeter..diyordu. Bir medeniyetin değil mezalimin son kalesiydi İstanbul.

     Surlarının dışına ittiği kokuşmuşluğun ve acımasızlığın şahidiydi İstanbul.  Kudus'e hatta hind'e kadar uzanan zalimliği barındıran huzursuzlukların la dopdolu İstanbul. Hipodromunda onbinlercesi katledilirken  tarihe gururla sunulan justinyen ve konstantini de surlarında saklayan İstanbul. Dünyaya dizayn veren romanın kurtarıcısı,  antiislamizm fikriyle konsüllerinde kıyım fikri barındıran koca İstanbul. 

     Zamanın gelmişti artık, sonun ümmetin birlik başlangıcı olacaktı.  Adilane yönetime mazhar olacak siluetin yükselecekti. Yükseldi de.Evet...şimdi bu siluete bakıp şelfi çektiriyoruz ya..Ama ne acı ki gençler bu tarih kalıntılarını anlamsız bir boş bakışla  resmedip sadece bir kaç ezber sayfasından geçiştiriyor.

     Oysa nerde o nerde gözü dopdolu, vakarı bin kat olmuş, kalpleri Fetheden imanı bakışlar. San ki burası değil o Feth olmuş yer.  islambolu geri verecek gönüllerin fatihi mi bekleniyor yoksa...Öyleyse beklicezz...beklicezzz... Ayasofya'da bekliyor... Kudus'ün inadına...o da sırasını bekliyor...

 

                                                                                                                Mustafa ÇELİK

                                                                                                                Eğitim Başkanı

  • PAYLAŞ :