NASIL OLMALIYIZ..

EŞREF-İ MAHLÛK  

Eşref-i mahlûkât olan insan, hem fıtrî sermayesi ve hem de bu sermayeyi hayra veya şerre kullanmaya medâr olan cüz’î irâdesiyle, “bel hüm edal”, yani “hayvandan da aşağı” bir mevki ile “melekten bile üstün” bir nokta arasında yerini alır.[1]

Kalabalık kitlelere hitap edebilirsiniz, kitleleri arkanızdan da sürükleyebilirsiniz, hatta bir mimikle kendi adınıza kitleleri konuşturabilirsiniz. 

Vazgeçilmez sanılırsınız, bu noktada yanılırsınız, yanılmanın bedelini yalnızca siz değil, sürüklediğiniz kitlelerde çeker, bir şey kendinizi sanarken bir HİÇ olursunuz.

İnsanlara tepeden bakmak, uçakla uçarken farzı mahal aşağıya bakıp küçük küçük evleri seyretmek gibi, bir zaman sonra uçak piste iner sizde uçaktan ayrılır küçük gördüğünüz binaların arasında, sokaklarında küçülür kalabalığa karışır gidersiniz.

Bir gün yürüyen ayaklarında yürümez, tepeden baktığın insanlar olmazsa tabutun musallada kalır, kalabalılar seni omuzlar, günahınla sevabınla ebedi istirahat gâhîn, berzah âlemine yolculuk ettirilirsin, hani tepedeki sen kuşbakışı bakışın hani.

Bitmedi hesabidir bu işler, merasime dönüşen cenazeler geride kalmış, bütün organların hakkında şikâyetçi ve Rabbinle baş başa kalmışsın, biran için düşün ve metin olmaya çalış.

Yolun çoğu gitti azı kaldı, ona göre azığını hazırla.

Selam ve dua ile kalın sağlıcakla.

 

[1] http://www.islamveihsan.com/esfeli-safilin-nedir.html

  • PAYLAŞ :